Kadınlarda genital bölge anatomisinin erkeklere oranla çok daha karmaşık bir yapısı bulunur. Bu bölge içerisinde her biri farklı bir görevi bulunan çok sayıda organ vardır.
Bunların her birinin en işe yaradığını bilmek, bir sorun olduğu durumlarda bunu fark edebilmek anlamına gelebilir. Peki genital bölge anatomisi nasıldır ve genital bölgeyi oluşturan organlar nelerdir? Tüm merak edilenleri sizler için araştırdık...
Kadınlarda genital bölge anatomisi iç genital organlar ve dış genital organlar olmak üzere ikiye ayrılır. Büyük dudaklar, küçük dudaklar, klitoris, vajina girişi ve idrar yolu açıklığı dış genital organlar olarak adlandırılır. İç genital organlar ise rahim, serviks, fallop tüpleri ve yumurtalıktır. Şimdi hep birlikte sırasıyla bu organların detaylarına bakalım…
Dış genital organlardan ilki vajina. Vajina Latince kökenli bir kelimedir ve kin ya da kılıf gibi anlamlara gelmektedir. Cinsel aksiyon başladığı andan itibaren 30 saniye içerisinde vajinada ıslanma meydana gelir. Bu ıslanma özel bir salgı bezi ile değil, vajina çevresindeki damarlarda meydana gelen kan göllenmesi ile ortaya çıkar.
Vajinanın ıslanmasını sağlayan bu sıvıya transüda denmektedir. Doğum yapmamış olan kadınlarda vajinanın uzunluğu 7 ila 8 ve çapı da 2 cm iken, uyarıldıktan sonra uzunluk 9.5 ila 10.5 cm ve çapı da 2.5 cm haline gelir. Doğum yapmış olan kadınlarda bu rakamlar daha yüksektir.
Labium Majör olarak da adlandırılan dış dudaklar, hem küçük dudaklara, hem vajinaya, hem de klitoris ile idrar yolu açıklığını korumaya yarar.
Dış dudaklar uyarılmadan sonra yassı bir görünüme kavuşur ve böylelikle küçük dudaklar ve vajina ortaya çıkar.
Kavisli taç yaprağına benzeyen ve labium minör olarak da adlandırılan küçük dudaklar, yağ hücresi ve kıl barındırmaz. Süngerimsi bir dokusu vardır ve içerisinde çok sayıda küçük kan damarı ile birlikte sinir uçları bulunur.
Büyük dudaklara göre daha ince bir yapıya sahip olan küçük dudaklar, uyarılma sırasında kanla dolar ve genişler. Normalde rengi pembedir fakat uyarılma sonrasında biraz daha kırmızı bir hal alır.
Kadın genital bölgesinin en duyarlı bölgesi bölgesi olan klitoris, küçük dudakların üst birleşme noktasının hemen altında bulunur. Klitorisin bir üreme işlevi yoktur ve yalnızca bir cinsel işleve sahiptir. Erkeklerdeki penis ile benzer bir yapıda olduğu söylenebilir.
Büyük dudaklar arasına saklanmış haldedir ve çok ufak bir çıkıntı olarak göze çarpar. En küçük bir uyarılmada klitoris genişler ve kabarır. İdrar yolu açıklığı ise hemen klitorisin altında bulunur. Üreme ya da cinsellik ile ilişkisi olmayan bu bölgeden yalnızca idrar çıkışı sağlanır.
Kadınların ana üreme organı olan rahim Endometrium, myometrium ve perimetrium olmak üzere 3 farklı katmandan oluşur. Endometrium iç yüzeyi kaplayan ve her regl döneminde ⅔’lük kısmı dökülen bir yapıdır.
Kalın düz kas tabakası ile kaplanmış olan kısma Myometrium denmektedir. Son olarak Perimetrium ise, en dış tabakadır ve ince membran ile kaplıdır.
Leğen kemiğinin içerisinde bulunan bağlar, rahmin asılı durmasını sağlar. Rahmin vajinaya açılan boyun kısmına ise serviks denir. Küçük bir bölümü vajinaya doğru kıvrılır.
Rahmin yumurtalıkla birleştiği bölümde ise fallop tüpleri bulunur ve yumurta burada döllenir. Tıpkı rahimde olduğu gibi fallop tüpleri de orgazm kasılmalarına eşlik eder. Son olarak yumurtalıklar ise kadınlardaki üreme organlarıdır.
Rahmin her iki tarafından yer alırlar. Yumurtalıkların görevi, her ay rahme fallop tüpleri aracılığıyla yumurtaların gönderilmesidir. Tüm bu iç ve dış genital organları dışında genital bölge anatomisine dahil olan bir de G noktası bulunur.
Bu noktada pek çok kadında kendisinde belli etmez. Aynı zamanda jinekolojik muayene ile tespit edilmesi de bir hayli zordur. Uyarılmanın ileri seviyeye ulaştığı ve hazzın arttığı durumlarda fark edilebilir.
Kadın genital anatomisi genel hatlarıyla söz konusu bölümlerden oluşur. Eğer kadın genital anatomisine dair merak ettikleriniz varsa ya da herhangi bir sorun yaşıyorsanız, bunun için uzman bir doktordan destek alabilirsiniz.
Bu makaleler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. İşlemin yapılıp yapılmadığını ve size uygun tedaviyi belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
