gençlik aşısı somon dna nedir

Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Cildin genç ve sıkı kalmasını sağlayan temel madde hyaluronik asittir ve belirli bir yaşa kadar cilt kendisi için yeterli miktarda hyaluronik asit ile diğer enzimlerin üretimini gerçekleştirebilir.

Ancak yaşlanmayla birlikte ciltteki kolajen üretiminde ciddi bir azalma yaşanır ve buna bağlı olarak yaşlılık etkileri dediğimiz ince çizgiler, kırışıklıklar ve sarkmalar gözlenir. Bu sırada cilt eski parıltısını ve nemini yitirerek daha yorgun ve sağlıksız bir hale gelir; ek olarak elastikiyetini kaybederek zayıflayan ciltte güneş lekelenmeleri ve diğer lezyonlarda da artış yaşanır.

Yaş ilerledikçe yeterli miktarda protein ve mineral sentezi yapamayan cilt için zamanı geri döndürme etkisine sahip olan tedavilerin başında, somon DNA yani gençlik aşısı gelir.

Gençlik Aşısı (Somon DNA) Nedir?

Günümüzde en popüler yaşlanma karşıtı tedavilerden olan gençlik aşısı; somon balığı spermlerinden üretilen ve cilt için gerekli hyaluronik asit ile çeşitli amino asitler ve proteinler yönünden zengin olan doğal ve güvenli bir gençleştirme uygulamasıdır.

İçeriğindeki özel formül nedeniyle sıklıkla somon DNA olarak da adlandırılır. Cildi kısa sürede canlandırma ve gençleştirme etkisiyle bilinen gençlik aşısı, klinik ortamda başarısı faydaları kanıtlanmış sağlıklı bir tekniktir. Cildi kısa sürede canlandırma ve gençleştirme etkisiyle bilinen gençlik aşısı, klinik ortamda başarısı faydaları kanıtlanmış sağlıklı bir tekniktir.

Her mevsimde ve her cilt tipinden bireye uygulanabilen gençlik aşısı, cildin doğal yollarla kendini onarmasını sağlar.

Temiz içeriği sayesinde hemen her bölgede uygulanabilir fakat özellikle;

  • Yüz,
  • Boyun,
  • Dekolte bölgesi,
  • Vücut çatlakları,
  • El üstü kırışıklıklar

için kullanılır.

Böylece hem mevcut yaşlanma etkilerini giderir hem de cildin dış koruma katmanını kalınlaştırır.

İletişime Geç


Gençlik Aşısının Faydaları

Gençlik aşısında kullanılan somon spermleri, insan DNA’sının yapı taşını oluşturan polinükleotid bakımından zengindir ve bu sayede hücresel düzeyde yenilenme sağlayarak cildi gençleştirir. Hyaluronik asitle birleştirilen bu canlandırıcı içerik, cildin hızlıca kendini onarmasını sağlayarak esnekliğini artırır.

Dolayısıyla gençlik aşısı, adı üstüne cildi içten dışa yenileyen bir gençleştirme tedavisidir. Kendi kendini yenileme ve enzim üretme kabiliyetini yitirmiş cilt için etkili bir toparlanma ve sıkılaşma tekniğidir.

Sağladığı faydaların başında ise şunlar gelir:

  • Ciltteki sarkmaları toparlar,
  • Göz çevresindeki kaz ayaklarının giderilmesinde oldukça etkilidir,
  • Yüzdeki yorgun ve yıpranmış görünümü gidererek yerine canlı ve parlak bir cilt getirir,
  • Genel görünümü iyileştirir ve renklenme farklarını ortadan kaldırır,
  • Güneş lekelerini ve yara izlerini geçirir,
  • Güneş ışınlarına karşı koruma sağlayarak yeni lekelenme ve kırışıklık oluşumunu önler,
  • Ciltteki nem dengesini sabitler,
  • Elastikiyeti artırarak sıkılaştırma sağlar,
  • Cilde kalıcı bir yumuşaklık kazandırır.

Bu faydalarına ek olarak; benzer amaçla uygulanan pek çok işleme göre çok daha sağlıklı ve etkilidir. Güvenilirliği kanıtlandığından ve sağlık açısından risk teşkil etmediğinden en çok başvurulan gençleştirme tekniklerinden biri olarak bilinir.

Gençlik Aşısı Kimlere Uygulanabilir?

Başarılı sonuçları nedeniyle popüler bir işlem olan gençlik aşısı, genel olarak yaşlanma veya çevresel faktörlere bağlı olarak ışıltısını kaybetmiş her cilt tipine uygulanabilir. Sağladığı koruma nedeniyle sadece bu amaçla uygulanmasında da herhangi bir risk bulunmaz.

Özellikle şu kişiler tedaviden büyük fayda sağlayabilir:

  • Ciltteki yaşlanma etkilerini gidermek isteyenler,
  • Nemini kaybetmiş kuru cilde sahip olanlar,
  • Gözenekleri genişlemiş ve cildi sarkmaya meyilli hale gelmiş kişiler,
  • Cildinde hacim kaybı ve çukurlaşma sorunu yaşayanlar,
  • Solaryum ve güneş ışığı nedeniyle cilt lekelenmeleri bulunanlar,
  • Cilt bakımına yeterli özeni gösteremeyenler,
  • Göz altı morluklarından şikayetçi olanlar.

Genel olarak her türlü cilt sorununu çözmeye yarayan gençlik aşısında spesifik bir hasta portföyü bulunmaz. Fakat tedbir amacıyla kalp rahatsızlığı olanların, diyabet hastalarının, emziren veya hamile kadınların gençlik aşısı yaptırması önerilmez.

Gençlik Aşısı Nasıl Yapılır?

Gençlik aşısı, faydalı olduğu kadar uygulaması kolay bir işlemdir ve mezoterapi tedavisine benzer şekilde gerçekleştirilir.

İşleme başlamadan önce hasta, uzman hekim tarafından değerlendirilir ve bu sırada tedavi planı, kişisel ihtiyaçlar, alınacak seans sayısı gibi kriterler kararlaştırılır.

Uygulama öncesinde cildin makyajdan arındırılarak temizlenmesi gerekir, ayrıca hekim varsa düzenli kullanılan ilaçlar hakkında da bilgilendirilmelidir. Sonrasında kişi uygulama koltuğuna alınabilir.

İlk önce, aşının uygulanacağı bölge anestezik etkili bir kremle uyuşturulur ve tedavi için hazır hale getirilir. Uyuşmanın sağlanmasından sonra ince uçlu steril enjeksiyonlar kullanılarak cilde birkaç farklı noktadan somon DNA solüsyonu verilir. Böylece cildin alt ve orta katmanları hedeflenir.

İşlemin toplam süresi kişinin ihtiyacına göre 30-60 dakika arası değişebilir. Evde uygulaması mümkün olmayan bu işlemin, mutlaka steril koşullarda ve alanında uzman hekimler tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.

Aksi halde cilt üzerinde lekelenmeler ve kalıcı izler oluşabilir

somon dna uygulaması

Gençlik Aşısı Kalıcı mıdır?

Somon DNA, seanslar halinde düzenlenen ve etkisi kısa sürede ortaya çıkan bir gençleştirme tedavisidir. Başarı oranı yüksek olan tedavideki kalıcılık ise yaklaşık 12 ay civarındadır. Ancak cilt yapısı, genetik faktörler ve deformasyona bağlı olarak etkiler 2 yıla kadar kalıcılık sağlayabilir. Ayrıca tekrarlanan seans sayısı da etki süresini artıran önemli bir faktördür.

Gençlik Aşısı Kaç Seans Uygulanmalıdır?

Gençlik aşısında, uygulama süresi ve seans sayısı kişisel ihtiyaçlara göre farklılaşır. Bu nedenle tekrarlanacak seans sayısı da kişiden kişiye değişiklik gösterir. Fakat en çok önerilen işlemin en az 3 kez tekrarlanması yönündedir, bu şekilde elde edilen kalıcılık süresi de çok daha fazla olur.

Uygulama Sonrası İz Kalır mı?

Özel içerikli solüsyonun cilde uygulanması sırasında ince uçlu enjeksiyonlar kullanılır ve işlemden sonra bölgede herhangi bir iz kalmaz. Dolayısıyla işlemin hemen ardından günlük rutinlere dönüş serbesttir fakat zaman zaman özellikle açık ve hassas tenli kişilerde, enjeksiyon bölgelerinde ufak kızarıklıklar oluşabilir. Bu tür semptomlar genellikle 1 hafta içinde kendiliğinden geçer.

Gençlik Aşısı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gençlik aşısı cildi bir anda canlandıran ve hızlı etki eden bir tedavidir. Uygulamanın hemen ardından cilt üzerinde belirgin bir iyileşme ve dolgunlaşma gözlenir fakat tam etkiler 3-4 ay içinde ortaya çıkar. Bu sırada olası komplikasyonlardan kaçınmak ve uygulamadan maksimum fayda sağlamak için şunlara dikkat edilmesi önerilir;

  • Uygulamanın ardından ilk 24 saat bölge suyla temas ettirilmemelidir,
  • İlk 24 sat spor yapılmamalı ve yorucu egzersizlerden kaçınılmalıdır,
  • Bölge darbelere karşı korunmalıdır,
  • Doğrudan güneş ışığına maruz kalınmamalıdır,
  • Solüsyonun etki ömrünü uzatmak için uygulama sonrası sigara ve alkol kullanılmamalı, sağlıklı bir beslenme planına geçiş yapılmalıdır,
  • Aşırı sıcak suyla duş almaktan, sauna ve hamam gibi alanlardan kaçınılmalıdır,
  • Bol su tüketilmelidir.

Siz de cildinize ihtiyacı olan ışığı ve parlaklığı kazandırmak için deneyimli uzmanlar tarafından uygulanan somon DNA aşısından faydalanabilirsiniz.

Bu makaleler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. İşlemin yapılıp yapılmadığını ve size uygun tedaviyi belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

TOP