Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Son yıllarda karşımıza en çok çıkan kanser türlerinden biri şüphesiz ki meme kanseri. Bugüne kadar meme kanseri konusunda toplumun bilinçlenmesi adına pek çok çalışma yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. İlk evrelerde belirti vermiyor olması sebebiyle teşhis edilmesi zor olan meme kanseri, kadınlar için ciddi bir risk oluşturuyor. Peki meme kanseri nedir, belirtileri nelerdir? Meme kanseri tedavisinde hangi yöntemler kullanılıyor?Meme kanseri hakkında tüm merak edilenleri bu makale içerisinde incelemeye çalıştık...

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın olarak görülen kanser türüdür. Dünya üzerinde her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski bulunmaktadır. Meme kanseri, genellikle meme dokusunun herhangi bir bölgesinde bulunan hücrelerden kaynaklanır. Meme kanserinin ortaya çıkmasında etkili olan pek çok risk faktörü bulunur. Bu risk faktörlerinin ortadan kaldırılması ölçüsünde, meme kanserine yakalanma riski de azalmaktadır. Bu risk faktörleri şu şekilde belirlenmiştir:

 

  • Aşırı alkol kullanımı,
  • Durağan bir yaşam tarzına sahip olmak ve düzenli fiziksel aktivite yapmamak,
  • Aşırı kilo ya da obezite gibi sorunlar yaşıyor olmak,
  • 30 yaşından sonra doğum yapmış olmak ya da hiç doğum yapmamış olmak,
  • Ailede meme kanseri öyküsü olması,
  • Menopoz yaşının 55’ten sonra olması,
  • Göğüse radyoterapi alınmış olması,
  • İlk adetin erken yaşta görülmesi,
  • Bazı iyi huylu meme hastalıkları.

İletişime Geç


Bunlar, meme kanseri riskini artıran faktörler olarak belirlenmiştir. Bu faktörleri kendisinde taşıyan ya da taşımayan her kadının mutlaka düzenli olarak gerekli testleri yaptırması, hastalığın erken teşhis edilmesi ve tedavi sürecinin de erken başlaması açısından önemlidir.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Meme kanseri belirtileri genellikle uzun süre kendisini göstermez. Erken evrede belirti göstermeyen meme kanserinin ileri evrelerde gösterdiği bazı belirtiler bulunur. Bu belirtiler ise şu şekilde listelenmiş durumda:

  • Memelerin birinde ya da ikisinde birden büyüme, asimetri ya da şekil bozukluğu,
  • Meme ucundan akıntı gelmesi,
  • Memede ya da koltuk altı bölgesinde ele gelen şişlik oluşması,
  • Meme ucunda çökme, renk değişimi ya da şekil bozukluğu,
  • Meme ucunda kızarıklık ya da yara oluşumu meydana gelmesi,
  • Meme ucunda soyulma ya da egzama gibi belirtiler,
  • Meme üzerinde ödem, portakal kabuğu görünümü ya da kızarıklık meydana gelmesi.

Tüm bu belirtiler, meme kanserinin ilerleyen bir evrede olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla acilen bir doktora başvurulması ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Meme Kanseri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Meme kanseri tedavisi cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi olmak üzere 4 farklı yöntemle gerçekleştirilir. Meme kanseri tedavisinde kullanılan söz konusu yöntemler, hastanın anatomik durumuna ve meme kanserinin seviyesine göre belirlenir. Buna göre, uygulanan tedavi yöntemlerinin detayları ise şu şekildedir:

  • Cerrahi Tedavi: Tedavinin ilk aşaması budur. Meme içerisinde bulunan kanserli doku cerrahi olarak çıkarılır. Bu tedavi yöntemi sırasında memenin bir kısmı alınabileceği gibi, tamamı da alınabilir.
  • Radyoterapi: Işın tedavisi olarak da adlandırılan bu tedavi yöntemi, memedeki kanserli dokunun alınmasından sonra bölgede kanserli hücre kalmış olabileceği ihtimaline karşı uygulanır. X ışınları meme ve koltuk altı bölgesine uygulanır. Tedavi süreci genellikle 4-5 hafta boyunca, haftanın 5 günü şeklindedir.
  • Kemoterapi: Kanserli hücrelerle savaşan ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem genellikle cerrahi tedaviye destek olması açısından uygulanmaktadır.
  • Hormonoterapi: Meme kanserinde bazı kanserli hücreler östrojen hormonuna karşı duyarlılık geliştirmiştir. Eğer östrojen hormonu kanserli hücrelerin büyümesine neden oluyorsa, hormon tedavisi uygulanır ve böylelikle östrojen dengesi kanserli hücrelerin yayılmasını ve büyümesini engelleyecek şekilde kurulmuş olur.

Bu tedavi yöntemleri hastalığın evresine ve durumuna göre bağımsız olarak uygulanabileceği gibi, bir arada da uygulanabilmektedir.

Bu makaleler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. İşlemin yapılıp yapılmadığını ve size uygun tedaviyi belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

TOP