Diz Estetiği

 

Click to rate this post!
 
[Total: 1 Average: 5]

 

Bacakların fiziksel görünümü yakından etkilediği bir gerçek. Estetik bacaklara sahip olmanın anahtarı olan diz kapaklarının yapısı da bu nedenle oldukça önemli. Yaşa, geçirilen kazalara veya genetik yapıya bağlı olarak dizlerin kırışık, sarkık ve deforme görünmesi ise en istenmeyen bacak kusurlarından. Ancak Jane Fonda ve Nancy Sinatra gibi ünlülerin sıklıkla başvurduğu diz estetiği, bu tür problemleri kolaylıkla ortadan kaldırıyor.

Dizlerin daha sıkı ve yuvarlak görünmesini sağlarken bacak bütünlüğünü pekiştiren diz estetiği, mükemmel bacakları gerçek kılıyor.

Diz Estetiği Nedir?

Dizler, bacakların düşey merkezinde yer alan ve fiziksel bütünlüğü sağlayan bacak bölümleridir. Dizlerin ince, sıkı ve uzun olması bacakların daha estetik görünmesini sağlar. Ancak özellikle yaşa ve fazla kiloya bağlı olarak, diz kapağında büyüme veya sarkma gibi sorunlar gözlenebilir.

Genellikle üst bacaktaki fazla derinin diz kapağı üzerine sarkması ve dizleri kapayarak bacak bütünlüğünü bozması, kişinin yaz aylarında dilediği gibi giyinememesine neden olur. Diz estetiği ise; dizlerde yaşanan deri kırışıklığı, deri sarkması, ve yağlanma gibi deformasyonları gidermek için uygulanan cerrahi operasyondur. Bu şekilde kişi; düzgün, simetrik ve biçimli diz hatlarına sahip olur.

İletişime Geç


Diz Estetiği Kimlere Yapılır?

Diz estetiği, diz çevresindeki kırışık, sarkık ve gevşek görünümden şikayetçi olan kişilerin tercih ettiği bir işlemdir. Özellikle bacak estetiği ile birlikte uygulandığında kişinin istediği gibi bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Diz çevresindeki deformiteler yaş ve kilo ile ilgili olduğundan, diz estetiği sıklıkla 30 yaş üstü bireylere uygulanır. Ancak ihtiyaca bağlı olarak daha erken yaşta da tercih edilebilir.

Genel olarak;

  • Genetik faktörler,
  • Hızlı kilo değişimi,
  • Sağlıksız yaşam tarzı,
  • Gebelik,
  • Hormonal değişiklikler veya
  • Yaş

gibi nedenlerle diz bölgesinde estetik kusurlar oluşan, genel sağlık durumu elveren herkes, diz estetiği yaptırabilir. Ancak operasyona uygunluk durumu ve işlem gereksinimi, hekim tarafından yapılan değerlendirme sonrası belirlenir. Nitekim bu işlem, kimi zaman sadece estetik amaçlı olabileceği gibi, kimi durumlarda bölgedeki ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi sorunları gidermek amacıyla da yapılabilir.

Diz Estetiğinin Avantajları

Dizdeki fazla yağ ve derinin giderilmesini sağlarken, diz kontürünün yeniden biçimlendirilmesine yardımcı olan diz estetiği; kişinin hayat standartlarını yükselten bir işlemdir. Öne çıkan avantajları ise şunlardır:

  • Kişinin bacaklarındaki estetik kusur nedeniyle yaşadığı öz güven sorunlarını yenmesini sağlar.
  • Hareket kabiliyetine ve diz sağlığına etki etmediğinden güvenli ve başarılı bir operasyondur.
  • Özellikle bölgesel ağrı şikayetlerini tedavi etmek amacıyla uygulanırsa yaşanan estetik kusuru düzeltmekle birlikte, fonksiyonel sorunları da ortadan kaldırır. Böylece hasta yaşam kalitesini artırır.
  • Diz eklemine basınç uygulayan yağların alınmasını sağlayarak diz kapağını rahatlatır ve spor kapasitesini geliştirir.
  • İleride oluşabilecek diz kireçlenme sorunlarının önüne geçmeye yardımcıdır.
  • Bacak estetiği ile birlikte uygulandığında, bacaklara kusursuz görünüm kazandırır.
  • İşlem sonunda kişi daha genç, sıkı ve pürüzsüz dizlere sahip olur.

Diz Estetiğinde Kullanılan Teknikler

Diz estetiği, kişisel beklentilere ve gereksinimlere bağlı olarak şekillenen bir operasyondur. Uzman hekim tarafından gerçekleştirilen detaylı fizik muayene ile operasyon planlaması yapılır. Bu sırada çeşitli tetkiklerden faydalanılır ve hasta öyküsü dinlenir. Sonuç olarak estetik kusurlar göz önünde bulundurulur, varsa fiziki şikayetler irdelenir ve ameliyat için ön hazırlık süreci başlatılır.

Genellikle lokal anestezi altında ve yaklaşık 1-1,5 saatte tamamlanan işlem sırasında, liposuction tekniğinden faydalanılır ve bölgedeki fazla yağlanma giderilir. Alınan yağlar gerekirse bacakları şekillendirmek için kullanılabilir. Diz kapağı arkasından veya kenarından atılan ufak kesiler yardımıyla diz altı dokulara erişilir ve diz çevresi sıkılaştırılır. Böylece bölgedeki sarkmalar ve kırışmalar giderilir. Son olarak atılan kesiler estetik dikiş ile dikilir ve bandajla sıkıca sarılır. İşlem sonunda alt ve üst bacaklar arasında dengeli bir oran yakalanır, bacaklara daha uzun, pürüzsüz ve genç bir görünüm kazandırılır.

Diz Estetiği Sonrası İyileşme

Diz estetiği işleminden sonra, operasyon bölgesinde şişlik, morarma ve ağrı hissi oluşabilir. Bu tür semptomlar genellikle birkaç gün süreyle devam eder ve hekimin reçete ettiği ilaçlar sayesinde hafifler.

Ödem şikayetlerini gidermek için bölgeye soğuk kompres yapılabilir veya dizlik kullanılabilir.

Ameliyatın hemen ardından taburcu edilen kişiye en az 1-2 günlük istirahat önerilir. Sonrasında günlük aktivitelere ve düşük tempolu yürüyüşlere yavaş yavaş başlanabilir.

Fakat ağır egzersizlerden ve koşu gibi sporlardan birkaç hafta boyunca kaçınmak gerekir.

Diz estetiği, kimi zaman komple bacak germe veya sıska bacak ameliyatı ile birlikte de uygulanabilir. Bu durumda hem ameliyatı süresi hem de sonrasındaki iyileşme süresi biraz daha uzar.

Bu nedenle işlem sonuçları kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Diz Estetiğinin Avantajları

Diz Estetiği Kalıcı Mıdır?

Diz estetiği, uzman hekim tarafından uygulandığında kişiye istediği gibi bacaklara sahip olma avantajı sunar. Yüksek başarı ile tamamlanan işlem sonunda kişi daha genç, sıkı ve düzgün bir diz hattına kavuşur. Diz bölgesindeki bu değişim, genel bacak görünümünü de olumlu etkiler ve kişiyi olduğundan uzun gösterir. Ancak yaşa, kiloya, cilt tipine, genetik faktörlere ve yaşam tarzına bağlı olarak uygulamadan alınan sonuçların etkisi farklılaşır. Ayrıca mümkün olan en iyi sonuçları almak adına, işlem öncesinde hekimin beklentiler hakkında açıkça bilgilendirilmesi de önemlidir.

Siz de uzman bir plastik cerraha danışarak diz çevresi kusurlarından kurtulabilir ve istediğiniz fiziki görünüme sahip olabilirsiniz.

Bu makaleler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. İşlemin yapılıp yapılmadığını ve size uygun tedaviyi belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

TOP