Yaşlılık doğal bir süreç olsa da kimi zaman kişinin doğal güzelliğini fazlasıyla kaybetmesine ve kendini kötü hissetmesine yol açabiliyor. Yer çekimine ve genetik faktörlere bağlı olarak yüzde ortaya çıkan yaşlılık etkileri, doku kaybı ve gevşeme gibi problemler doğurabiliyor.
Kimi zaman ise bu tür problemler özellikle göz bölgesindeki sarkma nedeniyle görüş kaybı gibi fonksiyonel sorunlara neden olabiliyor. Ancak neyse ki günümüzde bu tip yaşlılık etkilerinin birkaç basit işlemle tedavi edilmesi mümkün. Üstelik, ünlülerin de sıklıkla başvurduğu gençleştirme uygulamaları hem çok doğal görünüyor hem de uzun süre kalıcılık sağlıyor.
Yaşlılık, vücudun pek çok yerinde doku ve işlev kaybına neden olan doğal bir süreçtir ancak yüzdeki yaşlanma etkileri, diğer bölgelere kıyasla genellikle çok daha hızlı ilerleme eğilimindedir. Bunun nedeni ise yüzün, dış dünya ile en çok temas eden bölge olması ve ek olarak güneş ışınları gibi çevresel faktörlerden yoğun olarak etkilenmesidir. Bu nedenle yaşlanma doğal karşılansa da yüzdeki etkiler kimi zaman normalden fazla olabilir ve kişinin olduğundan yaşlı görünmesi ile sonuçlanabilir.
Yaşlanma, zamana bağlı olarak cilt esnekliğinin kaybolmasına, cilt altı dokuların zayıflamasına ve yüzdeki belirli bölümlerin aşağı doğru sarkmasına neden olur. Yüzde başlayan bu yaşlanma süreci şu gibi bir dizi değişikliğe yol açar:
Yüzdeki birincil yaşlılık etkisi, özellikle mimiklerin fazla kullanıldığı alın ve göz kenarı gibi bölgelerde oluşan kırışmalardır. Derideki elastikiyet kaybı nedeniyle gözlenen kırışıklıklar, kişinin olduğundan yaşlı ve yorgun görünmesine yol açarak genel görünümünü zedeler.
Yaşlılık nedeniyle cilt oksijen yönünden fakirleşerek çok daha zayıf ve sağlıksız bir hale gelir. Bu durum ise güneş ışınlarından, kirli havadan ve sigara kullanımından çok daha fazla etkilenmesine sebep olur. Bütün bunlara bağlı olarak deride pigmentasyon kaybı yaşanır ve yer yer lekelenmeler gözlenir. Ek olarak cilt kalitesindeki düşmeye bağlı deri deformasyonları ortaya çıkar.
Yaşlanma sonucu cilt elastikiyeti kaybolurken cilt altı dokularda zayıflama gözlenir. Normalde, yüzün yer çekimine karşı dengeli şekilde kalmasını sağlayan bu dokular, zamanla işlev yapamaz hale gelir. Bunun sonucunda ise çene hattı, göz kapakları, yanaklar ve boyun gibi bölgelerde sarkmalar başlar. Müdahale edilmeyen sarkmalar çok ciddi bir hal alabilir.
Elastikiyet kaybının bir diğer etkisi de göz altlarında ortaya çıkar. Genellikle göz çevresi yaşlanmadan en çok etkilenen bölgedir, bu nedenle burada oluşan etkiler genellikle birden fazladır. Göz altındaki yağ dokusunun zayıflaması sonucu, göz altı normalden koyu ve çökük bir hale gelerek kişiye yorgun bir ifade kazandırır. Bu durum kırışıklık ve lekelenme ile birleştiğinde kişi hasta ve yaşlı görünebilir.
Yaşlanan cilt inceleyerek deformasyonlara açık hale gelir ve gevşemeye başlar. Bu nedenle yüz hatları belirginliğini kaybeder, olduğundan farklı bir görünüme bürünür ve kişinin kendine yabancılaşmasına sebep olur.
Yaşlanan yüzde sivilcelenme ve tüylenme problemleri de gözlenebilir. Özellikle yanaklar, çene ve üst dudak bölgesindeki tüylenme oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşabilir.
Bu tür yaşlanma etkileri, genellikle tek bir nedenden kaynaklanmaz. Genetik yatkınlık, çevresel etmenler, sigara kullanımı, beslenme alışkanlıkları ve yanlış kozmetik ürün kullanımı gibi birden fazla faktörün sonucunda gelişir. Bu nedenle yaşlanma belirtileri kişiden kişiye farklılaşır fakat genel olarak kişinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak kötü hissetmesine neden olur. Bunu ortadan kaldırmak için yapılan yüz germe operasyonları ise kişiye orjinal yüz formunu yeniden kazandırmayı hedefler.
Yüz germe ameliyatı, yaşlılığın neden olduğu birbirinden farklı değişikliği, tek bir prosedürle ortadan kaldırmayı hedefleyen bir estetik girişimdir. Genel anestezi altında uygulanan bu işlem sonunda yüzdeki sarkmalar, kırışıklıklar ve deri fazlalıkları giderilir; böylece yüzdeki yorgun ve hasta görünüm ortadan kaldırılır. Yerine, kişinin doğal yüz hatları getirilir ve yüzün orjinal silüeti belirginleştirilir.
Genel olarak kişinin gençliğine dönmesini sağlayan yüz germe ameliyatı, bir nevi zamanı durdurma etkisine de sahiptir. Uygulama sonunda yüz ve boyun bölgesindeki cilt gerilir, yeniden konumlandırılır ve sıkılaştırılır. Bu sayede kişi kaybettiği yüz hatlarını ve öz güvenini aynı anda kazanmış olur, ayrıca daha genç ve taze bir görünüme kavuşur.
Yüz germe ameliyatı, başarılı sonuçları ve uzun vadeli kalıcılığı nedeniyle yaşlılık etkilerinden şikayetçi olan hemen herkese uygulanan bir işlemdir. Ancak ameliyattan mümkün olan en iyi sonuçların alabilmesi, ameliyat uygunluk durumu ile ilgilidir.
Bu ameliyat için en uygun adaylar ise;
şeklinde sıralanabilir.
Bununla birlikte ameliyat kararı sadece bunlara bağlı değildir ve detaylı hekim muayenesi sonucu verilir. Bu sırada genel sağlık durumu, tıbbi geçmiş, cilt yapısı, gözlenen etkiler ve hasta beklentileri gibi pek çok parametre göz önünde bulundurulur. Böylece kişinin ihtiyacına en uygun tedaviyi alarak gençleşmesi sağlanır.
Yüz germe ameliyatı, kişiselleştirmeye uygun bir işlemdir ve en başta detaylı bir konsültasyon gerektirir. Uzman plastik cerrahın yaptığı muayenede kişinin beklentileri ve sıkıntıları dinlenir, cilt yapısı ve hastalık öyküsü incelenir, son olarak ise bunlara en uygun ameliyat planı çıkarılır. Bu sırada yapılacak işlemler kararlaştırılır ve hasta ile paylaşılır. Ameliyat risklerini elemek adına işlemden önce rutin kontroller de yapıldıktan sonra ikinci bir randevu ile ameliyat günü planlanır.
Ameliyat öncesinde sigara ve alkol kullanımını sonlandırmak, 12 saat aç kalmak ve beslenmeye dikkat etmek önerilir. Bu tavsiyelere uyarak ameliyata çağrılan kişide, işlem adımları genellikle şu şekilde ilerler:
İşlem sırasında kişinin beklentilerine göre leke görünümünü giderme ve dolgunlaştırma için ek çalışmalar da yapılabilir. Ortalama 1-2 saat süren ameliyat sonunda kişi taburcu edilerek gönderilir.
Yüz germe ameliyatı sonrası iyileşme yaklaşık 10-14 günde tamamlanır. Bu sırada reçete edilen ilaçların kullanılması, yüzün darbelerden ve sıcaktan korunması, ayrıca diğer hekim tavsiyelerinin dikkate alınması gerekir. İşlem sonrası düzenlenen ayrı bir seans ile iyileşme seviyesi değerlendirilir ve kişi rutin hayatına dönebilir. Etkileri 10 yıla kadar kalıcılık gösteren yüz germe ameliyatı, kişinin gençleşmesine ve yenilenmesine yardımcı olur. Ancak hem elde edilen etkiler hem de işlem kalıcılığı; yaşam alışkanlıklarına, tavsiyelere uyma durumuna ve diğer faktörlere göre değişiklik gösterir. Bu nedenle detaylı bilgi için uzman plastik cerraha danışmanız önerilir.
Bu makaleler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır. İşlemin yapılıp yapılmadığını ve size uygun tedaviyi belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
